Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın avukatı Ahmet
Özel, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimine
ilişkin haklarında dava açılan sanıkların, dosyadaki net delillere rağmen inkar
yolunu seçmesiyle ilgili, ''FETÖ 15 Temmuz darbe davalarında inkar
stratejisini, örgüt elebaşı Fetullah Gülen'den aldıkları talimat
doğrultusunda uygulamaya koymuşlardır. Örgütün, 'Ne olursa olsun inkar et!',
'Örgütü Akla!', 'Örgüt elemanı arkadaşlarını satma!' şeklinde üç aşamalı
inkar stratejisi bulunuyor." dedi.
-Darbeci alay
komutanı parmak izini ve HTS kayıtlarını reddetti
-ByLock'a 13 bin 846
kez girdiğini inkar etti
-Darbeci albay kendi
sesini inkar etti
FETÖ'nün 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimine ilişkin
yürütülen soruşturmalar sonucunda elde edilen deliller kapsamında, haklarında
dava açılan sanıklar, mahkemelerde hesap vermeye devam ediyor.
Kimi darbe sanıkları, soruşturma aşamasındaki ifadesini dava
açıldıktan sonra değiştirirken, kimisi de itiraf içeren ifadelerini geri
çekiyor. Darbe sanıklarının birçoğu, yargı karşısında haklarındaki suçlamaları
reddedip inkar yolunu seçerken, dosyadaki deliller ise bu savunmaların tam
aksini belgeliyor.
Birçok darbe davasına müdahil olarak da katılan,
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın avukatı Ahmet Özel, darbe davalarında
yargılanan sanıkların inkar stratejilerine ilişkin AA muhabirine açıklamalarda
bulundu.
Örgüt elebaşının
ifadesi inkara yöneltti
Avukat Özel, darbe sanıklarının soruşturma aşamasındaki
kolluk ile savcılıktaki ifadeleri ve hakeza müdafileri nezaretinde Sulh Ceza
Hakimliğindeki sorguları esnasında, yer, zaman, kişi, araç, vakıa
bağlamında somut ikrarlarında, kovuşturma safhasında adeta tek bir merkezden
kumanda edilirmişcesine, aynı yönde ve istisnasız her birinin şamil inkara
yönelmiş olmalarının, firari elebaşı Fetullah Gülen'in örgüt üyelerine
"dağılmamaları, çözülmemeleri ve paniklememeleri" yönündeki
talimatı kapsamında olduğunu söyledi.
İnkar yönteminin, sanıklar tarafından ceza yargılanmalarında
kullanılan bir davranış olduğunu ifade eden Özel, 15 Temmuz darbe girişiminin
başarısızlıkla sonuçlanmasının hemen akabinde ihanetin FETÖ ile irtibatının,
faillerin ikrarlarıyla açığa çıktığını söyledi. Özel, firari elebaşı Gülen
tarafından 250 vatandaşın şehadeti ve binlerce vatandaşın gazi olmasının
"tiyatro" olarak nitelendirildiğine dikkat çekti.
Avukat Özel, örgüt elebaşının bu nitelendirmesinden sonra,
tutuklu bulunan örgüt üyeleri üzerinde tekevvün ettirilen örgütsel
motivasyonun etkisi altında, sanıkların sistematik tarzda soruşturma
safhasındaki ikrarlarından inkara yöneldiğini ifade ederek, bunun aslına
bakıldığında örgütsel aidiyetin tezahür edişinin apaçık bir delili
olduğunu söyledi.
FETÖ elebaşından üstü
örtülü talimat
İlk olarak elebaşı Fetullah Gülen'in inkar yöntemini
seçtiğini belirten Özel, şunları kaydetti:
"15 Temmuz silahlı kalkışması ve kanlı darbe
girişiminin hemen akabinde, darbe girişimine katılmış bir kısım sanıkların,
FETÖ/PDY terör örgütü üyesi oldukları ve anılan silahlı kalkışmanın da
FETÖ/PDY terör örgütünün organizasyonunda gerçekleştiğine dair samimi
ikrarlarda bulunmaya başlamaları üzerine, bunun önünü alabilmek amacıyla
FETÖ elebaşının alelacele yabancı medya kuruluşlarının karşısına geçerek;
kurucusu ve yöneticisi olduğu terör örgütünün düzenlediğine yönelik
sınırsız delil ve kanıtın bulunduğu, 250 insanımızın da şehit olmasına neden
olan 15 Temmuz darbe kalkışması için pişkince 'tiyatro', 'Hollywood filmi gibi'
ifadeler kullanmak suretiyle darbe girişiminin başrolünde olduğunu inkar
cihetine giderek, 'Eğer ortada benim bu işe karıştığıma dair kanıt varsa,
hemen Türkiye'ye dönerim' sözleriyle adeta gözaltına alınan ve tutuklanan
darbeci FETÖ/PDY terör örgütü üyelerine hangi yönde ifade vermeleri
gerektiğine dair üstü örtülü talimat göndermiştir."
Gülen'in ilerleyen süreçte yabancı medya kuruluşlarından
birine verdiği sözde röportajda kendini aklamaya dönük "kuru laf
kalabalığı" niteliğindeki açıklamalarda bulunduğuna değinen Özel,
böylece Gülen'in, adeta 15 Temmuz darbe girişimine iştirak etmekten
gözaltına alınan ve tutuklanan örgüt üyesi teröristlere soruşturma ve
kovuşturmaları sulandırma bağlamında izlemeleri gereken yolu ve yöntemi de
gösterdiğini vurguladı.
FETÖ elebaşının 22 Temmuz'daki ilk sözde sohbetinde, bir
yandan gözaltına alınan, tutuklanan örgüt mensuplarına dağılmamaları,
çözülmemeleri ve paniklememelerine dair talimatlar verdiğini ifade eden avukat
Özel, "Diğer yandan da Türkiye Cumhuriyeti'ni, kucağında oturduğu
batılı iş birlikçilerinin müstemlekesi haline getirme amacını havi FETÖ
patentli 15 Temmuz darbe girişimine kanlarını dökme pahasına karşı duruş
sergilemiş aziz şehitlerimiz ile muhterem gazilerimizi 'ahmaklıkla' itham
etme gaflet, dalalet ve hatta apaçık hıyanetini göstermek suretiyle kendi
kirlenmiş ve kararmış iç dünyası ve ruh halini dışa kusmuştur." diye
konuştu.
"Örgüt üyeleri
bilinçli olarak inkar stratejisi izlediler"
Darbe girişimine iştirakten tutuklu bulunan bir FETÖ/PDY
üyesinin, soruşturma safhasında tutuklu olduğu cezaevindeyken aynı
cezaevindeki başka bir askeri personele göndermeye çalışırken yakalanan
mesajının içeriğinde, "15 Temmuz'un bir son değil, bir başlangıç
olduğuna inanıyoruz. Sürecin bu şekilde devam etmeyeceği ortada. Maç 90
dakika, henüz bitmedi" şeklinde ifadelerin yer aldığını belirten Özel,
bunun terör örgütü kurucusu ve elebaşı firari sanık Gülen'in örgütüne
dönük direktif ve talimatları doğrultusunda olduğunu söyledi.
Avukat Özel, FETÖ elebaşının "Sabır edin zafer
gelecektir. Şiddetli olabilir, bu yangının devam edeceğine kimse inanmıyor.
Herkes yerinde dimdik durmalı, Allah'ın huzurunda eğilenler, kimsenin
karşısında eğilmez. İdama götürseler bile eğilmez. Bunların hepsinin
akıbetine bakarsanız, kanalizasyona yuvarlanıyor gibi bir akıbetle
sonuçlanıyor. Hiç tereddüdünüz olmasın." şeklindeki sözlerine dikkat
çekerek, "Bu sözleri ile arz etmekte olduğu, bire bir paralelliği ve
sanki araya karbon kağıdı konulmuşçasına benzerliğin, işbu noktada
yargılanan sanıklar bağlamında soruşturma ve kovuşturma aşamasındaki ifade
ve beyanların farklılaşmasının değerlendirilişinde ve de atılı silahlı
terör örgütüne üye olma suçunun sübutunda nazar-ı dikkate alınması,
hukuken zorunluluk arz etmektedir." dedi.
Soruşturma aşamasında şüphelinin, kovuşturma
aşamasında sanığın, gerçeği söylememe, susma yahut yalan söyleme imkanları
arasından bir seçim yapabileceğini ifade eden Özel, "Sanığın yalan
söyleme, başka bir deyişle doğruyu söylememe hakkının bulunduğu açıktır.
Ancak doğruyu söylememe, FETÖ/PDY üyelerinin karakteristik özelliğine
dönüşmüş ve örgüt üyeleri örgütün amaçları doğrultusunda yalan
söylemeyi mübah sayan bir anlayış ile hareket ederek, mahkemeler huzurunda
bilinçli olarak inkar stratejisi izlemişlerdir." diye konuştu.
Darbecilerin inkar
örnekleri
Darbeci eski tuğgeneral Özkan Aydoğdu'nun, 13 Ağustos
2016'da, İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürlüğüne verdiği ifadede,
"...Komutan yardımcısı kurmay başkanı beni karşıladılar ve ellerinde bir
emir vardı. Yazılı bir emirdi. Muhabere merkezinden yeni çıktısı alınmış.
Alıp okuduğumda, incelediğimde sıkıyönetim emri idi, Genelkurmay
Başkanlığından gelen bir yazı idi. 2 gün önce de, 13 Temmuz günü saat
14.30 sıralarında Albay Uzay Şahin, 19.00 sıralarında Albay Muzaffer Düzenli
gelmiş ve bilgi aktarımında bulunmuştu. Genel itibarıyla bildirilen bilgiler
ile gelen yazının içeriği aynıydı. TSK bir bütün olarak emir komuta
birliği içerisinde, sıkıyönetimle yönetime el konularak, bana yapmam
gerekenleri söylediler. Yani kısaca albayın bana söyledikleri ile 15 Temmuz
sıkıyönetim ilam ile ilgili gelen yazılı metin aynı şeylerdi. Bana kendisi
tarafından komuta kademesinin darbe konusunda hem fikir olduğu söylendi...''
şeklinde bulunduğu beyanı aktaran Özel, Aydoğdu'nun, darbe girişiminden
haberdar olduğunu ve ikrar ettiğini söyledi.
Özel, Aydoğdu'nun mahkeme huzurunda alınan ifadesinde ise
büyük şehirlerde ses getirici büyük bir terör eyleminin gerçekleşeceği
duyumunun alındığı nedeniyle görüştüklerini, darbenin d'sinin dahi
konuşulmadığını, telaffuz bile edilmediğini beyan ettiğini ve örgütün inkar
stratejisini izlediğini belirtti.
Avukat Ahmet Özel, darbeci Eyyüp Gürler'in ise 13 Ağustos
2016'da, kolluk kuvvetlerine verdiği ifadede, ''Muzaffer Albay ile
konuştuğumda bana darbe türü bir faaliyet olacağını söylemesi üzerine,
ben de kendilerine görevim ne diyerek sordum. Muzaffer Albay bana, 1. Ordu
Karargahında herhangi bir çatlak ses olmamasını sağlamamı söyledi. Ben de
görevi kabul ettim ve gerektiği zaman İstanbul dışında bulunan birliklerin İstanbul'a
sevkini sağlamamı istedi...'' şeklinde beyanda bulunduğunu aktardı.
Mahkeme huzurunda darbeci Gürler'in de tüm suçlamaları
reddettiğini ve inkar stratejisini izlediğini vurgulayan Özel, eski Hava Harp
Okulu Alay Komutanı albay Hüseyin Ergezen'in de, İstanbul'un işgali için Hava
Harp Okulu öğrencisi örgüt elemanlarının İstanbul'a sevk emrini vermesi,
darbe öncesi pek çok toplantıda darbecilerle bir araya gelmesi, kamera
görüntüleri, örgütün sözde "sivil imamı" Kemal Batmaz ile olan telefon
görüşmeleri gibi birçok somut delili inkar ettiğini kaydetti.
Darbecinin
"Polis araçlarını vurun" talimatı tespit edildi
Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesinde yargılanan darbeci eski
yarbay Sanık Özcan Karacan'ın, darbe gecesi Ankara'da pek çok bölgeye saldırı
düzenleyen helikopter pilotlarına, polis araçlarının vurulması talimatı
verdiğini, örgütle gönül bağı olduğunu kendi ilk ifadesinde belirttiğini
söyleyen Özel, şöyle devam etti:
"25 Ağustos 2017'de ilk ifadesini veren Karacan,
darbenin FETÖ tarafından yapıldığını, ailesinin dahi kendisinin örgüt
elemanı olduğunu bilmediğini, darbe emirlerini darbeci Ünsal Coşkun'dan
aldığını, telsiz kayıtlarında yapılan tespitleri kabul ettiğini beyan
etmiştir. Telsiz kayıtlarında 'polis araçlarına ateş edin' şeklinde emir
verdiği, kendisine sorulduğunda bunu da kabul etmiş, kendisine verilen
emirleri yerine getirdiğini kabul etmiştir. Özcan Karacan telsiz
kayıtlarında yapılan tespite göre, 'Tüm polis araçlarını vurun' şeklinde
talimat vermiştir."
Özel, Karacan'ın da daha sonraki beyanında telsiz
kayıtlarının sahte olduğunu, uydurma olduğunu ileri sürerek, somut delilleri
inkar ettiğinin altını çizdi.
Üç aşamalı inkar
stratejisi
Darbe davalarında buna benzer daha birçok inkar içeren
beyanların bulunduğuna işaret eden Avukat Özel, bu ifadelerden de
anlaşılacağı üzere FETÖ'nün, 15 Temmuz darbe davalarında inkar stratejisini,
örgüt elebaşı Fetullah Gülen'den aldıkları talimat doğrultusunda
uygulamaya koyduklarını kaydetti.
Özel, örgütün, "Ne olursa olsun inkar et!",
"Örgütü akla!", "Örgüt elemanı arkadaşlarını satma!"
şeklinde üç aşamalı inkar stratejisinin bulunduğunu belirtti.
Örgütün tüm bu stratejisini uluslararası alanda propaganda
faaliyetlerinin de temeli olarak gördüğünü ifade eden Özel, "Tüm bu
taktik ve manipülasyonlar yoluyla örgüt, uluslararası alandaki meşruiyetini
diri tutmaya çalışmakta, 'kontrollü darbe' söylemi ile ayakta kalmaya
çalışmaktadır." dedi.
YORUMLAR